İzmir'de, 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı'nın ölmesine neden olan apartmandaki tahtakurusu ilaçlamasına ilişkin bilirkişi raporu hazırlandı. Raporda firma sahibinin kullandığı ilaçların özel izne tabi olduğunu ve ev tipi kullanıma uygun olmadığını bildiği vurgulandı. Bina sakinlerine bilgilendirme yapılmadığının da belirtildiği raporda "Olayın meydana gelmesinde firma sahibinin ana etken olduğu değerlendirilmektedir." denildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, 12 Kasım 2024'te Kahramanlar Mahallesi'ndeki 1413 Sokak'ta tahtakurusu için yapılan ilaçlamanın ardından 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı'nın ölmesi ve 3 kişinin zehirlenmesiyle ilgili başlattığı soruşturma devam ediyor.
Bu kapsamda, yüksek kimya mühendisi, ziraat mühendisi ve A sınıfı iş güvenliği uzmanından oluşan 3 kişilik heyet tarafından hazırlanan 19 sayfalık bilirkişi raporu soruşturma dosyasına girdi.
Bilirkişi raporunda, ilaçlamanın yapıldığı binada sistematik çalışılmadığı, insan yaşam alanına uygun ilaç seçilmediği, ilaçlama adımlarına uyulmadığının anlaşıldığı belirtildi.
Yapılacak işin ciddiyeti ve dikkat edilecek hususlar hakkında bina sakinlerine yeterli bilgi verilmediği aktarılan raporda, şunlara yer verildi:"Binadaki insanlar tam olarak binadan çıkarılmadan, ilaçlanacak yerde diğer dairelere gaz sızıntısını önleyecek gerekli izolasyon sağlanmadan ve binadaki diğer dairelerde gerekli önlemler alınmadan ilaçlama yapılmıştır. Hem ilaçlama günü hem de ilaçlamanın ertesi gününde binada zehirli gaz ölçüm ve kontrolleri yapılmamıştır. İlaçlanan dairenin olduğu binada bazı daire sakinleri yaşamlarını sürdürmüş, bazıları da apartmanda olması gereken gaz değerleri bilgisinden mahrum olarak bekleme süresi dolmadan binaya dönmüş ve sonuçta elim vaka meydana gelmiştir."
İlaçlamayı yapan firma sahibi ziraat mühendisi B.Ö'nün ifadesi de bilirkişi raporuna eklendi.
Firma sahibi şüpheli B.Ö'nün, "kullandığı ilaçların özel izne tabi olduğunu ve ev tipi kullanıma uygun olmadığını bildiği" yönündeki ifadesinin bulunduğuna değinilen raporda, şunlar kaydedildi: "Kendisinin 'İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne bildirim yapılarak, karantina yapılması neticesinde bu uygulama gerçekleştirilir. Yazılı olarak herhangi bir kimseye bildirim yapmadık' şeklinde beyanı da vardır. Dolayısıyla insanların yaşam alanlarında kullanılmaması gereken türden ilaç kullanılması, öncesinde bina sakinlerine gerektiği şekilde bilgilendirme yapılmaması, ilaçlanan daire dışında diğerlerinde gereken izolasyon tedbirlerinin alınmaması ve apartman boşluğu ile diğer dairelerde gaz ölçümleri yaparak komşu daireler için gerekli önlemler alınmadığı dikkate alındığında, olayın meydana gelmesinde firma sahibinin ana etken olduğu değerlendirilmektedir."
Raporda, şüphelilerden E.G'nin (44) ise ilaçlamada şüpheli B.Ö'nün yardımcılığını yaptığı, olayın yer ve oluş biçimi dikkate alındığında dikkatsiz ve tedbirsiz davranışıyla olayın meydana gelmesinde etken olduğu belirtildi.
Diğer bir şüpheli olan E.G'nin (46) de ilaçlamaya aracılık yapması nedeniyle olayın meydana gelmesinde sorumluluğunun bulunmadığına yer verilen raporda, ilaçlama yaptıran daire sakinleri S.G. ile M.E'nin ise olayın gerçekleşmesinde bir etkisinin olmadığına anlatıldı.
İzmir'in Konak ilçesindeki bir apartmanda 12 Kasım'da, haşere ilaçlamasının ardından 2 gün sonra 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı zehirlenerek hayatını kaybetmiş, hastaneye kaldırılan 3 kişi tedavileri sonrası taburcu edilirken bina da boşaltılmıştı.
Gözaltına alınan şüphelilerden ilaçlamayı yapan ziraat mühendisi B.Ö. (47) ile ilaçlamaya yardımcı olan çalışan E.G. (44) tutuklanmış, işe aracılık eden E.G. (46) adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.