ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken sabırsızlıkla beklenen ziyaretini nihayet yaptı; Ankara’ya geldi. Bizim yandaş medya Blinken’in ikinci derece protokolle karşılandığını, Ankara’da pek fazla yüz bulamadığını filan yazdı. Oysa işler öyle değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam ziyaret sırasında, ben küstüm, tavrıyla memleketi Rize’de olması yandaşlar ve Ak troller tarafından Blinken’i tahkir (aşağılama)anlamına geldiği biçiminde yorumlandı.
Öte yandan Blinken, olan bitenin farkında olup en umursamaz tavrıyla Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la bir araya geldi. Fidan tarafından soğuk karşılandı, dendi. Heyetler halindeki müzakereler 15 dakika, Fidan’la Blinken’in başbaşa görüşmeleri iki buçuk saat sürdü. Gündemleri belliydi: Gazze. Ama Gazze’de ateş kes ilanı ya da savaşın durdurulması arayışları dışında ne konuşmuşlardı? Esas merak konusu buydu.
Boşaltılacağı dillendirilen Gazze’nin 2.5 milyonluk Filistin nüfusu nereye gönderilecekti? Yoksa mülteci çöplüğü haline gelen Türkiye’ye bir de Filistinliler yükü mü bindirilecekti?
Kısa süre sonra ortaya bir iddia atıldı. Intelligence Front isimli sosyal medya hesabıne göre Blinken Fidan’a, Gazzeli Filistinliler’in, para karşılığında 900 binin Mısır’a, 750 bininin Türkiye’ye, 30 ila 40 bininin Batı ülkelerine, geri kalanının da Ürdün,Lübnan, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine dağıtılacağını söylemişti. Fidan’ın buna ne karşılık verdiği söz konusu sosyal medya hesabından gönderilen mesajda belirtilmiyor. Başka sosyal medya hesaplarında Antalya Korkuteli yakınlarında Filistinli göçmenler için bir şehir hazırlandığı söylentileri gittikçe yaygınlaşıyor.
Bütün bu iddialar Ankara’da resmi çevreler tarafından yalanlandı. Ancak, sinek küçüktür ama mide bulandırır, derler. Ya da bir olayın şüyuu vukuundan beterdir. Dilerim bu sefer gerçekten Gazze’den yeni bir göç dalgası başlatılmaz.
Fidan-Blinken görüşmesinde ayrıca Gazze’de bir an önce ateş kes ilan edilmesi arayışları için mutabık kalındığı da öğrenildi. Blinken’ın Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmesi sırasında kalabalık bir grup bakanlık önünde ABD’nin İsrail’e verdiği desteği protesto eden gösteriler yaptı. Reuters ajansının haberine göre gösterilere katılan Zeynel Abidin Özkan isimli bir kişi şunları söyledi: “Blinken savaşa değil, İsrail’in yaptığı soykırıma destek vermiştir.”
Ziyaret sonrası teamüllerin aksine ortak bir basın toplantısı düzenlenmedi. Ortak basın toplantısı düzenlenmemesinin nedeninin Fidan’ın gazetecilerin bazı “istenmeyen” sorularıyla karşılaşmaktan çekinmesi olduğu söyleniyor. Örneğin, bir gazeteci, Blinken İsrail’e gittiğinde, ben burada bir Yahudi olarak bulunuyorum sözlerini nasıl yorumladınız, diye sorsa Fidan herhalde cevap vermekte fena halde zorlanırdı. Öte yandan Blinken Esenboğa Havaalanı’ndan ayrılmadan önce basın mensuplarına ,”Gazze’ye bir an önce insani yardım ulaştırılması için hızla çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde yardımın yaygınlaştığını sanırım göreceğiz. Bunu yapacak imkanlarımız var,” diye konuştu. Blinken ayrıca, bölgeden tahliyelerin selameti adına Gazze için bir NATO gücü oluşturulacağını söyledi. İşte, meselenin can alıcı noktası da bu. Blinken’in bu sözleri üstüne Gazze’den Filistinliler’in tahliye edileceği söylentilerinin yayıldığı belirtiliyor. Ankara’daki diplomatik kaynaklara göre Blinken o sözleriyle Gazze ve Ramallah’ta mahsur kalan yabancıların salimen tahliyesini kast etmişti.
Blinken’in ziyaretinden saatler önce Mavi Marmara olayının faili karanlık İHH Vakfı üyeleri, Başkanları Bülent Yıldırım önderliğinde Adana yakınlarındaki İncirlik Üssü önünde ABD’yi protesto gösterisi yaptı. Yaptı ama beklemedikleri bir şekilde polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Polisin TOMA’larla su ve gaz sıkmasıyla beklemedikleri sertlikte bir müdahaleyle karşılaşan İHH militanları bu sefer emniyet güçlerine taş atmaya başladılar. İncirlik Üssü’nün çevresi bir anda savaş alanına döndü. Ancak polis İHH militanlarını dağıtmakta kararlıydı; dağıttı da. İncirlik önündeki bu arbede nedense yandaş medyada yer bulmadı.
Bütün bunlar olurken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize-Çamlıhemşin yakınlarındaki Ayder Yaylası’nda bol bol oksijen alıyordu. Oksijen almak iyidir. Ancak yöreden gelen haberler Cumhurbaşkanı’nın “küstüm, oynamıyorum” modunda olduğuna işaret ediyordu. İyi de küsmekle olmuyor. Tatil dönüşü hayatın gerçekleriyle yüzleşmek de var.
Öte yandan Blinken, olan bitenin farkında olup en umursamaz tavrıyla Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la bir araya geldi. Fidan tarafından soğuk karşılandı, dendi. Heyetler halindeki müzakereler 15 dakika, Fidan’la Blinken’in başbaşa görüşmeleri iki buçuk saat sürdü. Gündemleri belliydi: Gazze. Ama Gazze’de ateş kes ilanı ya da savaşın durdurulması arayışları dışında ne konuşmuşlardı? Esas merak konusu buydu.
Boşaltılacağı dillendirilen Gazze’nin 2.5 milyonluk Filistin nüfusu nereye gönderilecekti? Yoksa mülteci çöplüğü haline gelen Türkiye’ye bir de Filistinliler yükü mü bindirilecekti?
Kısa süre sonra ortaya bir iddia atıldı. Intelligence Front isimli sosyal medya hesabıne göre Blinken Fidan’a, Gazzeli Filistinliler’in, para karşılığında 900 binin Mısır’a, 750 bininin Türkiye’ye, 30 ila 40 bininin Batı ülkelerine, geri kalanının da Ürdün,Lübnan, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine dağıtılacağını söylemişti. Fidan’ın buna ne karşılık verdiği söz konusu sosyal medya hesabından gönderilen mesajda belirtilmiyor. Başka sosyal medya hesaplarında Antalya Korkuteli yakınlarında Filistinli göçmenler için bir şehir hazırlandığı söylentileri gittikçe yaygınlaşıyor.
Bütün bu iddialar Ankara’da resmi çevreler tarafından yalanlandı. Ancak, sinek küçüktür ama mide bulandırır, derler. Ya da bir olayın şüyuu vukuundan beterdir. Dilerim bu sefer gerçekten Gazze’den yeni bir göç dalgası başlatılmaz.
Fidan-Blinken görüşmesinde ayrıca Gazze’de bir an önce ateş kes ilan edilmesi arayışları için mutabık kalındığı da öğrenildi. Blinken’ın Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmesi sırasında kalabalık bir grup bakanlık önünde ABD’nin İsrail’e verdiği desteği protesto eden gösteriler yaptı. Reuters ajansının haberine göre gösterilere katılan Zeynel Abidin Özkan isimli bir kişi şunları söyledi: “Blinken savaşa değil, İsrail’in yaptığı soykırıma destek vermiştir.”
Ziyaret sonrası teamüllerin aksine ortak bir basın toplantısı düzenlenmedi. Ortak basın toplantısı düzenlenmemesinin nedeninin Fidan’ın gazetecilerin bazı “istenmeyen” sorularıyla karşılaşmaktan çekinmesi olduğu söyleniyor. Örneğin, bir gazeteci, Blinken İsrail’e gittiğinde, ben burada bir Yahudi olarak bulunuyorum sözlerini nasıl yorumladınız, diye sorsa Fidan herhalde cevap vermekte fena halde zorlanırdı. Öte yandan Blinken Esenboğa Havaalanı’ndan ayrılmadan önce basın mensuplarına ,”Gazze’ye bir an önce insani yardım ulaştırılması için hızla çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde yardımın yaygınlaştığını sanırım göreceğiz. Bunu yapacak imkanlarımız var,” diye konuştu. Blinken ayrıca, bölgeden tahliyelerin selameti adına Gazze için bir NATO gücü oluşturulacağını söyledi. İşte, meselenin can alıcı noktası da bu. Blinken’in bu sözleri üstüne Gazze’den Filistinliler’in tahliye edileceği söylentilerinin yayıldığı belirtiliyor. Ankara’daki diplomatik kaynaklara göre Blinken o sözleriyle Gazze ve Ramallah’ta mahsur kalan yabancıların salimen tahliyesini kast etmişti.
Blinken’in ziyaretinden saatler önce Mavi Marmara olayının faili karanlık İHH Vakfı üyeleri, Başkanları Bülent Yıldırım önderliğinde Adana yakınlarındaki İncirlik Üssü önünde ABD’yi protesto gösterisi yaptı. Yaptı ama beklemedikleri bir şekilde polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Polisin TOMA’larla su ve gaz sıkmasıyla beklemedikleri sertlikte bir müdahaleyle karşılaşan İHH militanları bu sefer emniyet güçlerine taş atmaya başladılar. İncirlik Üssü’nün çevresi bir anda savaş alanına döndü. Ancak polis İHH militanlarını dağıtmakta kararlıydı; dağıttı da. İncirlik önündeki bu arbede nedense yandaş medyada yer bulmadı.
Bütün bunlar olurken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize-Çamlıhemşin yakınlarındaki Ayder Yaylası’nda bol bol oksijen alıyordu. Oksijen almak iyidir. Ancak yöreden gelen haberler Cumhurbaşkanı’nın “küstüm, oynamıyorum” modunda olduğuna işaret ediyordu. İyi de küsmekle olmuyor. Tatil dönüşü hayatın gerçekleriyle yüzleşmek de var.