İsrail bombardımanı bütün şiddetiyle Gazze’de sürüyor. Gazze halkı kendilerini yönetsin diye inanıp oy verdiği Hamas’ın günün birinde başlarına nasıl böyle büyük bir felaket açacağını aklına getirmiş olabilir miydi? Siyasal İslam’a inanıp onu iktidara getirmenin insanlığa ne büyük acılar yaşatacağının canlı örneği Gazze halkı. Tam anlamıyla sıkışmış durumdaki insanlar Mısır’ın sınırdaşı bu daracık koridordan çıkıp canlarını kurtarmaya çalışıyor. Ama Mısır’ın sınırındaki Refah kapısı kapalı. Ne çare? Ancak güneye doğru kaçabiliyorlar. Ama dediğim gibi güneye gitseler Refah kapısında sıkışıp kalıyorlar.
Gazze’den gelen haberlere göre nüfusa kayıtlı 50 aile bütün bireyleriyle yok olmuş. Bu sayı kim bilir nasıl katlanarak artacak? Bütün bu felaket yaşanırken Gazze halkının başına bu çorapları ören Hamas adıyla ünlü terör örgütünün liderleri Katar’da ortaya çıktı. Meğer Hamas’ın önceki ve şimdiki siyasi liderleri Halit Meşal ve İsmail Haniyye Katar’ın başkenti Doha’da karargah kurmuşlar. Kendi halklarının çektikleri acılardan sorumlu değilmişçesine bir elleri yağda bir elleri balda Doha’da gayet rahat bir yaşam sürdürdükleri belli. Size İran’ın resmi yani devlet haber ajansı İRNA’nın Pazar günü yayımladığı haberi veriyorum. Haberin başlığı “İsmail Haniyye ve Emir Abdullahiyan Katar’da Bir Araya Geldi.”
Okuyalım:
“İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Cumartesi akşamı Doha’da Hamas’ın siyasi dairesi başkanı İsmail Haniyye ve hareketin bazı liderleriyle bir araya gelerek Filistin ve Gazze’deki son gelişmeleri değerlendirdi.
“Haniyye’nin El Aksa Fırtınası operasyonunun zaferinden (Ne biçim zaferse? Gazze halkı öldürülüyor. Adamlar buna zafer diyor.) sonra İran yetkilileriyle yaptığı ilk görüşme. Görüşmede, İran Dışişleri Bakanı Filistin meselesinin daha önce olduğu gibi İslam aleminin en önemli meselesi olduğuna dikkat çekerek, ‘Siyonistlerin Gazze halkına karşı işledikleri savaş suçlarının sayısı ve hacmi çok fazla. Çünkü Filistin milletinden görülmemiş bir darbe yediler,’ dedi.
“Siyonistlerin mazlum Gazze halkına yönelik barbarca saldırılarını durdurmak için İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgesel ve uluslararası istişarelerde gösterdiği çabalara değinen Emir Abdullahiyan, ‘Bugünlerde nGazze halkını savaşa karşı desteklemek amacıyla Siyonist rejimin suçları nedeniyle İslam ülkeleri dışişleri bakanları toplantısı yapılmasını teklif ediyoruz. İslam ülkelerinin Filistin milletine destek yönündeki her girişimini destekliyoruz,’ifadelerini kullandı.
“İran Dışişleri Bakanı El Aksa Fırtınası operasyonunun tasarlanmasında ve uygulanmasında Filistin milletinin kendiliğinden harekete geçtiğine dikkat çekerek şunları söyledi: ‘Bazılarının yanlış algısının aksine El Aksa Fırtınası operasyonu bize Filistin’in yaşadığını gösterdi. Bazı ülkelerin normalleşme süreci Filistin halkının doğal, insani ve hukuki haklarını arama konusundaki güçlü iradesinde bir rahatsızlık yaratmaz. ‘
“İran Dışişleri Bakanı ayrıca Filistin milletini destekleme konusunda ilke ve değerlerinden asla geri kalmayacağını vurguladı.
“Haniyye ise, Ayetullah Hamaney’e, Ayetullah Reisi’ye ve İran halkına selamlarını ileterek, Filistin halkına verdikleri detekten dolayı İran İslam Cumhuriyeti’ne teşekkür ederek, ‘İslam İşbirliği Teşkilatı’nın üst düzey yetkililerinin bir araya gelmesi çok önemli: İslam dünyasının Filistin milletine güçlü desteğini görmeyi bekliyoruz,’ dedi. Haniyye ayrıca, ‘Siyonist düşman onlarca yıldır mazlum Filistin milletine karşı bir çok suç işledi. Son aylarda Mescid-i Aksa’ya karşı da bir çok saldırı gerçekleştirdi. El Aksa Fırtınası operasyonu bu eylemlere doğal ve cesur bir tepkiydi,’ ifadesini kullandı.”
Öte yandan kendisi de Katar’da konuşlu Hamas’ın eski siyasi lideri, şimdinin dış ilişkiler sorumlusu Halit Meşal bir Türk televizyon kanalına verdiği demeçte şunları söyledi: “7 Ekim (İsrail’e saldırı günü) operasyonundan sorumlu olan Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’dır. Onlar sahada hareket ederler. Bizler siyasi işlerden sorumluyuz. Kassam Tugayları’nın operasyonu bizim stratejimizle birebir örtüşüyor. İlk haberi aldığımda sabah namazını yeni eda etmiştim.” Vay vay. Yani Halit Meşal ve İsmail Haniyye takımının o saldırıda dahli yokmuş ama saldırı siyasi kanadın stratejisiyle birebir örtüşüyormuş. Halit Meşal alnı seccadeden kalkmayan bir mümin olduğu için sabah namazını yeni eda etmişmiş. Kassam Tugayları kendi başına hareket etmiş. Bizler de bu sözleri bir güzel yedik ve hazmettik. Bu arada Arapça “kassam” sözcüğünün ne anlama geldiğini de anlatalım. Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre ortak malların fıkıha göre paylaşımı anlamına geliyormuş. Mal mülk paylaşımı uğruna yüz binlerce insanın canına kıymak da şer’i İslam’a yakışır doğrusu.
İş bununla da bitmiyor. Hamas denilen bu eli kanlı terör örgütünün “siyasi büro şefi” İsmail Haniyye, çok değil, daha üç ay önce, yani Temmuz’da nedense Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Ankara’da, Cumhurbaşkanlığı protokoluyla ağırlanmıştı. İki liderin çok samimi pozları fotoğraflarda yer almıştı.
Siyasal İslam böyle bir iğrenç ideoloji. Bir yanda Sünni olduğunu söyleyeceksin, Şii’ye savaş açacaksın. İşine geldiğinde Şii’yle birleşip kendi halkını satışa getirecek, düşmanının önüne yem olarak atacaksın. Kendin de Şii’yle kol kola girip keyfine bakacaksın. Batsın sizin Müslümanlığınız!
Gazze’den gelen haberlere göre nüfusa kayıtlı 50 aile bütün bireyleriyle yok olmuş. Bu sayı kim bilir nasıl katlanarak artacak? Bütün bu felaket yaşanırken Gazze halkının başına bu çorapları ören Hamas adıyla ünlü terör örgütünün liderleri Katar’da ortaya çıktı. Meğer Hamas’ın önceki ve şimdiki siyasi liderleri Halit Meşal ve İsmail Haniyye Katar’ın başkenti Doha’da karargah kurmuşlar. Kendi halklarının çektikleri acılardan sorumlu değilmişçesine bir elleri yağda bir elleri balda Doha’da gayet rahat bir yaşam sürdürdükleri belli. Size İran’ın resmi yani devlet haber ajansı İRNA’nın Pazar günü yayımladığı haberi veriyorum. Haberin başlığı “İsmail Haniyye ve Emir Abdullahiyan Katar’da Bir Araya Geldi.”
Okuyalım:
“İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Cumartesi akşamı Doha’da Hamas’ın siyasi dairesi başkanı İsmail Haniyye ve hareketin bazı liderleriyle bir araya gelerek Filistin ve Gazze’deki son gelişmeleri değerlendirdi.
“Haniyye’nin El Aksa Fırtınası operasyonunun zaferinden (Ne biçim zaferse? Gazze halkı öldürülüyor. Adamlar buna zafer diyor.) sonra İran yetkilileriyle yaptığı ilk görüşme. Görüşmede, İran Dışişleri Bakanı Filistin meselesinin daha önce olduğu gibi İslam aleminin en önemli meselesi olduğuna dikkat çekerek, ‘Siyonistlerin Gazze halkına karşı işledikleri savaş suçlarının sayısı ve hacmi çok fazla. Çünkü Filistin milletinden görülmemiş bir darbe yediler,’ dedi.
“Siyonistlerin mazlum Gazze halkına yönelik barbarca saldırılarını durdurmak için İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgesel ve uluslararası istişarelerde gösterdiği çabalara değinen Emir Abdullahiyan, ‘Bugünlerde nGazze halkını savaşa karşı desteklemek amacıyla Siyonist rejimin suçları nedeniyle İslam ülkeleri dışişleri bakanları toplantısı yapılmasını teklif ediyoruz. İslam ülkelerinin Filistin milletine destek yönündeki her girişimini destekliyoruz,’ifadelerini kullandı.
“İran Dışişleri Bakanı El Aksa Fırtınası operasyonunun tasarlanmasında ve uygulanmasında Filistin milletinin kendiliğinden harekete geçtiğine dikkat çekerek şunları söyledi: ‘Bazılarının yanlış algısının aksine El Aksa Fırtınası operasyonu bize Filistin’in yaşadığını gösterdi. Bazı ülkelerin normalleşme süreci Filistin halkının doğal, insani ve hukuki haklarını arama konusundaki güçlü iradesinde bir rahatsızlık yaratmaz. ‘
“İran Dışişleri Bakanı ayrıca Filistin milletini destekleme konusunda ilke ve değerlerinden asla geri kalmayacağını vurguladı.
“Haniyye ise, Ayetullah Hamaney’e, Ayetullah Reisi’ye ve İran halkına selamlarını ileterek, Filistin halkına verdikleri detekten dolayı İran İslam Cumhuriyeti’ne teşekkür ederek, ‘İslam İşbirliği Teşkilatı’nın üst düzey yetkililerinin bir araya gelmesi çok önemli: İslam dünyasının Filistin milletine güçlü desteğini görmeyi bekliyoruz,’ dedi. Haniyye ayrıca, ‘Siyonist düşman onlarca yıldır mazlum Filistin milletine karşı bir çok suç işledi. Son aylarda Mescid-i Aksa’ya karşı da bir çok saldırı gerçekleştirdi. El Aksa Fırtınası operasyonu bu eylemlere doğal ve cesur bir tepkiydi,’ ifadesini kullandı.”
Öte yandan kendisi de Katar’da konuşlu Hamas’ın eski siyasi lideri, şimdinin dış ilişkiler sorumlusu Halit Meşal bir Türk televizyon kanalına verdiği demeçte şunları söyledi: “7 Ekim (İsrail’e saldırı günü) operasyonundan sorumlu olan Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’dır. Onlar sahada hareket ederler. Bizler siyasi işlerden sorumluyuz. Kassam Tugayları’nın operasyonu bizim stratejimizle birebir örtüşüyor. İlk haberi aldığımda sabah namazını yeni eda etmiştim.” Vay vay. Yani Halit Meşal ve İsmail Haniyye takımının o saldırıda dahli yokmuş ama saldırı siyasi kanadın stratejisiyle birebir örtüşüyormuş. Halit Meşal alnı seccadeden kalkmayan bir mümin olduğu için sabah namazını yeni eda etmişmiş. Kassam Tugayları kendi başına hareket etmiş. Bizler de bu sözleri bir güzel yedik ve hazmettik. Bu arada Arapça “kassam” sözcüğünün ne anlama geldiğini de anlatalım. Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre ortak malların fıkıha göre paylaşımı anlamına geliyormuş. Mal mülk paylaşımı uğruna yüz binlerce insanın canına kıymak da şer’i İslam’a yakışır doğrusu.
İş bununla da bitmiyor. Hamas denilen bu eli kanlı terör örgütünün “siyasi büro şefi” İsmail Haniyye, çok değil, daha üç ay önce, yani Temmuz’da nedense Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Ankara’da, Cumhurbaşkanlığı protokoluyla ağırlanmıştı. İki liderin çok samimi pozları fotoğraflarda yer almıştı.
Siyasal İslam böyle bir iğrenç ideoloji. Bir yanda Sünni olduğunu söyleyeceksin, Şii’ye savaş açacaksın. İşine geldiğinde Şii’yle birleşip kendi halkını satışa getirecek, düşmanının önüne yem olarak atacaksın. Kendin de Şii’yle kol kola girip keyfine bakacaksın. Batsın sizin Müslümanlığınız!