Yanlış okumadınız!
Yıllardır övündüğümüz genç nüfusumuz yaşlanıyor.
TÜİK Verilerine göre; 31.12.2022 Tarihi itibariyle 2023 yılına 85 Milyon nüfusla girmiştik.
8 Milyar insanın yaşadığı dünyamızda ülkemiz nüfus sıralamasında Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeleri geride bırakarak 18. Sırada yer alıyor. 1776 Yılında 1 Milyar olan Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 Milyar olacağı tahmin ediliyorken istatistiksel verilere göre 2035 yılında Türkiye’nin yaşlı ülkeler kategorisine gireceği tahmin ediliyor.
‘’Genç Türkiye’’ 2035 yılında ‘’Yaşlı Türkiye’’ olacak!
Nüfus artarsa refah azalır bilinciyle doğum kontrolüne sürüklenen Türkiye’de 2000’li yılın başında binde 20,3 olan doğum hızı 2022 yılında binde 12,2 oranına geriledi. Bu gerilemenin her geçen yıl artacağı düşünülüyor.
‘’Ölenlerinin sayısı doğanlardan çok olan bir millet yok olmaya mahkûmdur.’’
Demografi doğru yönetildiği takdirde stratejik ve ekonomik bir güç olduğu bilinen bir gerçek. Ünlü iktisatçı John Maynard Keynes bile nüfus artışını sağlam bir iktisadın temeli olarak görmüş ve nüfus artışının yatırımlar, icat ve buluşları arttırdığı tezini savunmuştur. Nüfus azalmasının sonucunda Emeklilik sisteminin çökme riskiyle karşı karşıya kalması içten bilen değil. Bir ülkenin çalışanından çok emeklisi olursa çark nasıl döner?
Türkler; Türkiye’de Azınlık Olacak...!
Böyle giderse çok değil 1923 yılında Atatürk’ün kurduğu ulus devletin temel unsuru olan Türk Milleti 2035 yılında azınlık statüsüne düşecektir. Tek çocuklu veya çocuksuz aileler, şehirleşme, geç evlenmeler, ekonomik sorunlarla Türk Milleti nüfus üretemiyorken, mültecilere ve kaçak göçmenlere kucak açarak parayla vatandaşlık satılıyor. Neden vatandaş ithal ediyoruz?
Üç tarafı denizlerle çevrili Turizm cenneti olan ücretsiz tedavi ve vergisiz kazanç sağlayan mülteci veya sığınmacılar kendiliğinden gider mi? Neden Somali, Yemen ve Afganistan’dan gelen kaçak göçmenlerin yüzde 99’u erkek ve savaşçı vasfında? Türkiye Avrupa’nın toplama kampı mı?
Bu soruların cevaplarını hepimiz biliyoruz…
Atatürk’ün kurtuluş savaşıyla engellediği Türk Milletinin Sibirya’nın steplerine sürülme projesi başka bir şekil almış Anadolu’da Türkler azınlık konumuna getirilmektedir.
Öyle ki birde bunu süsleyerek kaynayan kurbağa sendromu kıvamında becerebilmek gerçekten politik bir deha istiyor. Mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkan Necip Millet…
Sözün özü; 2035 Yılında yaşlı bir Türkiye olmak istemiyorsak sığınmacılara harcadığımız 40 Milyar dolar parayı kendi insanımıza çok görmeyelim.
1. Aileyi destekleyelim.
2. Köyden kente göçü durduralım.
3. Dışarıdan Türkiye'ye her türlü göçü durduralım.
4. Nitelikli gençlerin ülkemizden eğitim ve iş harici kalıcı olarak terk etmesine engel olalım.
5. Kaçak göçmenleri ve sığınmacıları vatanlarına geri kavuşturalım.
6. Evlenecek ve çocuk sahibi olacak evlilere teşvikler sağlayalım.
7. Türkiye’nin yaşlı illeri Sinop, Kastamonu ve Giresun’un yeniden genç nüfusa kavuşması için gerekli sosyal çalışmaları yapalım.
Yıllardır övündüğümüz genç nüfusumuz yaşlanıyor.
TÜİK Verilerine göre; 31.12.2022 Tarihi itibariyle 2023 yılına 85 Milyon nüfusla girmiştik.
8 Milyar insanın yaşadığı dünyamızda ülkemiz nüfus sıralamasında Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeleri geride bırakarak 18. Sırada yer alıyor. 1776 Yılında 1 Milyar olan Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 Milyar olacağı tahmin ediliyorken istatistiksel verilere göre 2035 yılında Türkiye’nin yaşlı ülkeler kategorisine gireceği tahmin ediliyor.
‘’Genç Türkiye’’ 2035 yılında ‘’Yaşlı Türkiye’’ olacak!
Nüfus artarsa refah azalır bilinciyle doğum kontrolüne sürüklenen Türkiye’de 2000’li yılın başında binde 20,3 olan doğum hızı 2022 yılında binde 12,2 oranına geriledi. Bu gerilemenin her geçen yıl artacağı düşünülüyor.
‘’Ölenlerinin sayısı doğanlardan çok olan bir millet yok olmaya mahkûmdur.’’
Demografi doğru yönetildiği takdirde stratejik ve ekonomik bir güç olduğu bilinen bir gerçek. Ünlü iktisatçı John Maynard Keynes bile nüfus artışını sağlam bir iktisadın temeli olarak görmüş ve nüfus artışının yatırımlar, icat ve buluşları arttırdığı tezini savunmuştur. Nüfus azalmasının sonucunda Emeklilik sisteminin çökme riskiyle karşı karşıya kalması içten bilen değil. Bir ülkenin çalışanından çok emeklisi olursa çark nasıl döner?
Türkler; Türkiye’de Azınlık Olacak...!
Böyle giderse çok değil 1923 yılında Atatürk’ün kurduğu ulus devletin temel unsuru olan Türk Milleti 2035 yılında azınlık statüsüne düşecektir. Tek çocuklu veya çocuksuz aileler, şehirleşme, geç evlenmeler, ekonomik sorunlarla Türk Milleti nüfus üretemiyorken, mültecilere ve kaçak göçmenlere kucak açarak parayla vatandaşlık satılıyor. Neden vatandaş ithal ediyoruz?
Üç tarafı denizlerle çevrili Turizm cenneti olan ücretsiz tedavi ve vergisiz kazanç sağlayan mülteci veya sığınmacılar kendiliğinden gider mi? Neden Somali, Yemen ve Afganistan’dan gelen kaçak göçmenlerin yüzde 99’u erkek ve savaşçı vasfında? Türkiye Avrupa’nın toplama kampı mı?
Bu soruların cevaplarını hepimiz biliyoruz…
Atatürk’ün kurtuluş savaşıyla engellediği Türk Milletinin Sibirya’nın steplerine sürülme projesi başka bir şekil almış Anadolu’da Türkler azınlık konumuna getirilmektedir.
Öyle ki birde bunu süsleyerek kaynayan kurbağa sendromu kıvamında becerebilmek gerçekten politik bir deha istiyor. Mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkan Necip Millet…
Sözün özü; 2035 Yılında yaşlı bir Türkiye olmak istemiyorsak sığınmacılara harcadığımız 40 Milyar dolar parayı kendi insanımıza çok görmeyelim.
1. Aileyi destekleyelim.
2. Köyden kente göçü durduralım.
3. Dışarıdan Türkiye'ye her türlü göçü durduralım.
4. Nitelikli gençlerin ülkemizden eğitim ve iş harici kalıcı olarak terk etmesine engel olalım.
5. Kaçak göçmenleri ve sığınmacıları vatanlarına geri kavuşturalım.
6. Evlenecek ve çocuk sahibi olacak evlilere teşvikler sağlayalım.
7. Türkiye’nin yaşlı illeri Sinop, Kastamonu ve Giresun’un yeniden genç nüfusa kavuşması için gerekli sosyal çalışmaları yapalım.