Akşener, seçimlerden sonra uzun süre susmuştu, sonrasında partisinin kongresinde konuştu ilk olarak hem parti içine hem de içinde yer aldığı muhalefete karşı oldukça sert konuştu.
Akabinde 26 Ağustos'a kadar yeniden sustu, orada da hem iktidara hem muhalefete yüklendi ve 3. yol çıkışı yaptı ama muhalefetle köprüleri atmamak konusunda özen gösterdi.
Yine de süreç bir türlü muhalefetin parçalanmasını engelleyecek şekilde gelişmedi. Elbette bunda CHP içinde yaşanan iç sıkıntıların da etkisi var. Ancak Akşener her konuştuğunda CHP adına ve yerine cevap vermeyi kendisine görev edinmiş medyanın da.
Yine de bu konuda birçok Akşener ve İYİ Parti’yi haklı bulsam da bu konuların topluca konuşulup kapanmasının şu aşamada daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Kabul geçtiğimiz seçim muhalefet açısından büyük bir travma sebebi idi, kaybedilmesinin nedenleri en ince detayına kadar araştırılmalı bunlar da kamuoyu ile paylaşılmalı bunların hiçbirine itirazım yok. Ama seçim biteli neredeyse 4 ay olmuş ve önümüzdeki seçime de 6 ay kalmış durumda artık başka şeyler konuşmanın zamanı geldi yani.
Akşener kongre sonrasında yaptığı konuşmalardan birinde şöyle bir serzenişte bulunmuştu ki bu konuda haklıydı: "HDP ile ilişkimiz olmadığını anlatmaktan kendimizi anlatamadık, memleketin meseleleri üzerine konuşamadık" demişti. Dediğim gibi son derece de haklıydı, bunları sahada gördük.
Yani İYİ Parti genel seçimler öncesinde yaşadığı HDP üzerinden kendisine gelen millet ittifakı içinde neden yer aldığı sorusuna cevap vermeye harcadığı enerjiyi bu sefer de CHP ile neden ittifak yapamayacağını açıklamak için harcama tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.
Bu durum uzadıkça sadece İYİ Parti’ye değil Türkiye'ye zarar verme riski taşıyor. Elbette olup bitenin tek bir tarafı varmış gibi davranarak İYİ Parti’ye de haksızlık etmek istemem ama bunu durdurmayı ve ülkenin gerçek gündemine dönmeyi başarabilecek olan onlar.
Dikkat edilirse Türkiye siyasetinde uzun zamandır şöyle bir durum vardı. İktidar bloğu tarafından, muhalefet yetkililerinin karşısına yazılı, görsel ve sosyal medya da hep gazeteciler çıkarılıyordu. Hatta sosyal medyadaki troller bu görevi zaman zaman üstleniyordu.
Bu durum iktidar muhalefet arasında hala böyle devam ediyor aslında ama muhalefetin kendi içinde de CHP lehine böyle bir benzerlik oluştu. İYİ partili yetkililer ya da muhalefetin başka bileşenlerinin yetkilileri bir şeyler söylediğinde bunlara karşı cevapları medya mensupları, ya da sanatçılar gibi kanaat önderleri veriyor. Bazen bu cevaplar sadece cevap olmakla da kalmıyor hatta bazen haddi aşıyor.
İşte en çok da bu sebeple İYİ Parti tarafına düşen görev daha çok ve daha zor görünüyor. Kendisine gerçek muhatapları tarafından cevap verilmeyen İYİ Parti'nin şu an oluşan ortamın tek müsebbibi gibi görünmesi riski oluşuyor. Seçim sürecinde hem ittifaka neden girmediğini hem de muhataplarından karşılık alamaması nedeniyle neden bu konuları devamlı gündemde tuttuğunu açıklamak için yoğun bir enerji harcaması gerekebilir.
Bütün bunlar düşünülünce bu konuların topluca konuşulup bir an önce sonlandırılması herkesin hayrına olacak gibi. Zaten CHP de yaşanan parti içi durum nedeniyle muhalif seçmenin yaşadığı kırılma ortada, tartışmalar devam ederse kırılma da derinleşmeye devam edecek gibi duruyor.
Çoktan başlamış olması gereken önümüzdeki seçime yönelik çalışmalar muhalefetin asıl gündemi olmalı bir an önce, dahası bu ülkenin çok yakıcı iki sorunu var, birisi ekonomi diğeri de düzensiz ve kaçak göçmen sorunu. Bu iki konuda halkı ikna etmek en önemli gündem olmalı.
Dahası şehir şehir yapılacak projelerin anlatılması gereken bir sürece hızla yaklaşıyoruz. Bu açıdan İYİ Parti başta olmak üzere bütün muhalefetin şimdilik ayrı ayrı olsa da çok ciddi bir gayret göstermesi şart. O arada sistemle ilgili eleştiriler konusunda seçmeni ikna etmek için çalışmalar da yürütülür diye düşünüyorum
Akabinde 26 Ağustos'a kadar yeniden sustu, orada da hem iktidara hem muhalefete yüklendi ve 3. yol çıkışı yaptı ama muhalefetle köprüleri atmamak konusunda özen gösterdi.
Yine de süreç bir türlü muhalefetin parçalanmasını engelleyecek şekilde gelişmedi. Elbette bunda CHP içinde yaşanan iç sıkıntıların da etkisi var. Ancak Akşener her konuştuğunda CHP adına ve yerine cevap vermeyi kendisine görev edinmiş medyanın da.
Yine de bu konuda birçok Akşener ve İYİ Parti’yi haklı bulsam da bu konuların topluca konuşulup kapanmasının şu aşamada daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Kabul geçtiğimiz seçim muhalefet açısından büyük bir travma sebebi idi, kaybedilmesinin nedenleri en ince detayına kadar araştırılmalı bunlar da kamuoyu ile paylaşılmalı bunların hiçbirine itirazım yok. Ama seçim biteli neredeyse 4 ay olmuş ve önümüzdeki seçime de 6 ay kalmış durumda artık başka şeyler konuşmanın zamanı geldi yani.
Akşener kongre sonrasında yaptığı konuşmalardan birinde şöyle bir serzenişte bulunmuştu ki bu konuda haklıydı: "HDP ile ilişkimiz olmadığını anlatmaktan kendimizi anlatamadık, memleketin meseleleri üzerine konuşamadık" demişti. Dediğim gibi son derece de haklıydı, bunları sahada gördük.
Yani İYİ Parti genel seçimler öncesinde yaşadığı HDP üzerinden kendisine gelen millet ittifakı içinde neden yer aldığı sorusuna cevap vermeye harcadığı enerjiyi bu sefer de CHP ile neden ittifak yapamayacağını açıklamak için harcama tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.
Bu durum uzadıkça sadece İYİ Parti’ye değil Türkiye'ye zarar verme riski taşıyor. Elbette olup bitenin tek bir tarafı varmış gibi davranarak İYİ Parti’ye de haksızlık etmek istemem ama bunu durdurmayı ve ülkenin gerçek gündemine dönmeyi başarabilecek olan onlar.
Dikkat edilirse Türkiye siyasetinde uzun zamandır şöyle bir durum vardı. İktidar bloğu tarafından, muhalefet yetkililerinin karşısına yazılı, görsel ve sosyal medya da hep gazeteciler çıkarılıyordu. Hatta sosyal medyadaki troller bu görevi zaman zaman üstleniyordu.
Bu durum iktidar muhalefet arasında hala böyle devam ediyor aslında ama muhalefetin kendi içinde de CHP lehine böyle bir benzerlik oluştu. İYİ partili yetkililer ya da muhalefetin başka bileşenlerinin yetkilileri bir şeyler söylediğinde bunlara karşı cevapları medya mensupları, ya da sanatçılar gibi kanaat önderleri veriyor. Bazen bu cevaplar sadece cevap olmakla da kalmıyor hatta bazen haddi aşıyor.
İşte en çok da bu sebeple İYİ Parti tarafına düşen görev daha çok ve daha zor görünüyor. Kendisine gerçek muhatapları tarafından cevap verilmeyen İYİ Parti'nin şu an oluşan ortamın tek müsebbibi gibi görünmesi riski oluşuyor. Seçim sürecinde hem ittifaka neden girmediğini hem de muhataplarından karşılık alamaması nedeniyle neden bu konuları devamlı gündemde tuttuğunu açıklamak için yoğun bir enerji harcaması gerekebilir.
Bütün bunlar düşünülünce bu konuların topluca konuşulup bir an önce sonlandırılması herkesin hayrına olacak gibi. Zaten CHP de yaşanan parti içi durum nedeniyle muhalif seçmenin yaşadığı kırılma ortada, tartışmalar devam ederse kırılma da derinleşmeye devam edecek gibi duruyor.
Çoktan başlamış olması gereken önümüzdeki seçime yönelik çalışmalar muhalefetin asıl gündemi olmalı bir an önce, dahası bu ülkenin çok yakıcı iki sorunu var, birisi ekonomi diğeri de düzensiz ve kaçak göçmen sorunu. Bu iki konuda halkı ikna etmek en önemli gündem olmalı.
Dahası şehir şehir yapılacak projelerin anlatılması gereken bir sürece hızla yaklaşıyoruz. Bu açıdan İYİ Parti başta olmak üzere bütün muhalefetin şimdilik ayrı ayrı olsa da çok ciddi bir gayret göstermesi şart. O arada sistemle ilgili eleştiriler konusunda seçmeni ikna etmek için çalışmalar da yürütülür diye düşünüyorum