İktidara geldiğinden bu yana her konuda kendine göre yorumlar yapan, elinde twitterı bırakmayan eski ABD başkanı Donald Trump’ın aniden ortaya attığı fikirler ve dönüşler temsil ettiğini ileri sürdüğü muhafazakarlık ideolojisinin de şeklini değiştirdi, ama muhafazakarlığı ileriye doğru değil geriye doğru götürdü.
Trump’ın çoğu zaman önce konuşup sonra düşündüğü bir çok konuda kendi kendisyle tezata düşen halleri, serbest ticaret, göçmenler ve ve dünya ticareti konusundaki görüşleri kendi partisi içinde tepkiler yaratmaya başladı.
Başkan Trump’ın yaptığı konuşmalar ve aldığı kararların Amerikanın çöküşüne neden olacağını bile iddia edenlerin sadece rakip parti Demokratlardan değil kendi partisi içinden de gelmeye başladı. Başlangıçta Trump’a detsek veren çoğu cumhuriyetçilerin giderek Trump karşıtı olmaların ilk belirtisi geçenlerde piyasaya çıkan bir kitapta ortaya çıktı. Cumhuriyetçi parti taraftarı ve muhafazakar bir yazar, tarihçi, politikacı ve öğretim üyesi olan değişik başkanlara ve adaylara danışmanlık da yapan Max Boot’un yazdığı” The Corrosion of Coservatsım-why İ left Right”-Muhafazakarlığın Çürümesi-Sağı niye terkettim”isimli kitap ortalığı karıştırdı.
Sivri dilini kontrol edemeyen hatta Meksikalı göçmenlere Tecavüzcü diyen Trump’ın söylemleri ve davranışları kendilerini muhafazakar olarak tanımlayanları da Trump karşıtı kamplara itti. Cumhuriyetçi partili muhafazakarları uyaran kitapta Max Boot Trump’ın yabancı düşmanlığı, ırkçılık kokan konuşmaları. Hukuka düşmanlığının Amerikan demokrasisinin yapısını bozacağını ileri sürerek kendisinin artık Muhafazakar olmadığını yazdı.
Max Boot George Washington, Abraham Lincoln,Roosevelt ve Reaganın partisinin bu hale gelmesini eleştirerek bir anlamda Trump’a oy veren ve popülist -avamcı-olarak nitelendirilen fazla eğitim almamış, çiftçi ve kalkınmadan nasibini almamış seçmenlerin yaptığı tercihlere de karşı çıkıyor.2015 yılında Trunp’ın yaptığı konuşmanın kendisini sanki korkunç bir kurgu film seyrediyor gibi olduğunu anlattığı kitabında artık partisi olmayan bir muhafazakar olarak kalacağını da duyurdu.
AKP İLE BENZERLİK
Son zamanlarda Türkiye’de AKP içinde genel başkan Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştiriler ve ortaya yeni çıkmaya hazırlanan partiler yoluyla kendi içinden muhalif kanadın çıkışları ile Trump politikalarına yönelik tepkiler her iki ülkede de benzer iki partinin benzer sorunlarla karşı karşıya oldukları gerçeklerini de ortaya çıkardı. Her iki ülkede iki partiye oy verenlerin genel nitelikleri itibariyle popülist nitelikli seçmenler olduğu da bir başka siyasi benzerlik. Yalnız ABD hala bir hukuk devleti, fikir özgürlüğü hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı hala duruyor
Trump’ın çoğu zaman önce konuşup sonra düşündüğü bir çok konuda kendi kendisyle tezata düşen halleri, serbest ticaret, göçmenler ve ve dünya ticareti konusundaki görüşleri kendi partisi içinde tepkiler yaratmaya başladı.
Başkan Trump’ın yaptığı konuşmalar ve aldığı kararların Amerikanın çöküşüne neden olacağını bile iddia edenlerin sadece rakip parti Demokratlardan değil kendi partisi içinden de gelmeye başladı. Başlangıçta Trump’a detsek veren çoğu cumhuriyetçilerin giderek Trump karşıtı olmaların ilk belirtisi geçenlerde piyasaya çıkan bir kitapta ortaya çıktı. Cumhuriyetçi parti taraftarı ve muhafazakar bir yazar, tarihçi, politikacı ve öğretim üyesi olan değişik başkanlara ve adaylara danışmanlık da yapan Max Boot’un yazdığı” The Corrosion of Coservatsım-why İ left Right”-Muhafazakarlığın Çürümesi-Sağı niye terkettim”isimli kitap ortalığı karıştırdı.
Sivri dilini kontrol edemeyen hatta Meksikalı göçmenlere Tecavüzcü diyen Trump’ın söylemleri ve davranışları kendilerini muhafazakar olarak tanımlayanları da Trump karşıtı kamplara itti. Cumhuriyetçi partili muhafazakarları uyaran kitapta Max Boot Trump’ın yabancı düşmanlığı, ırkçılık kokan konuşmaları. Hukuka düşmanlığının Amerikan demokrasisinin yapısını bozacağını ileri sürerek kendisinin artık Muhafazakar olmadığını yazdı.
Max Boot George Washington, Abraham Lincoln,Roosevelt ve Reaganın partisinin bu hale gelmesini eleştirerek bir anlamda Trump’a oy veren ve popülist -avamcı-olarak nitelendirilen fazla eğitim almamış, çiftçi ve kalkınmadan nasibini almamış seçmenlerin yaptığı tercihlere de karşı çıkıyor.2015 yılında Trunp’ın yaptığı konuşmanın kendisini sanki korkunç bir kurgu film seyrediyor gibi olduğunu anlattığı kitabında artık partisi olmayan bir muhafazakar olarak kalacağını da duyurdu.
AKP İLE BENZERLİK
Son zamanlarda Türkiye’de AKP içinde genel başkan Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştiriler ve ortaya yeni çıkmaya hazırlanan partiler yoluyla kendi içinden muhalif kanadın çıkışları ile Trump politikalarına yönelik tepkiler her iki ülkede de benzer iki partinin benzer sorunlarla karşı karşıya oldukları gerçeklerini de ortaya çıkardı. Her iki ülkede iki partiye oy verenlerin genel nitelikleri itibariyle popülist nitelikli seçmenler olduğu da bir başka siyasi benzerlik. Yalnız ABD hala bir hukuk devleti, fikir özgürlüğü hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı hala duruyor