Haber, Tele1’in Youtube videosunda gözüme ilişti.
“Büyük Skandal! Milli Savunma Üniversitesi'nde Türkiye Haritasından Doğu ve Güneydoğuyu Çıkardılar…” başlıklı haberde konuya yer veriyordu.
Video açıklamasında da “Milli Savunma Üniversitesinin yayınladığı "Türk Dili Kompozisyon ve Hitabet" adlı kitabın kapağındaki görselde Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunun bir bölümünün farklı renkle boyandığının ortaya çıktı.” ifadeleri vardı.
Konu; Millî Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Türk Dili Kompozisyon ve Hitabet Dersi için hazırlanan ve Senato tarafından basılmasına izin verilen “Ders Notu” kitabının kapağındaki görseldi
Tele1’in “Büyük Skandal!” diye nitelendirdiği haber, Ümit Özdağ’ın X platformunda yayınladığı mesaja dayanıyordu.
Sözü edilen kitabın görselini de paylaşan Ümit Özdağ, mesajında; “Milli Savunma Üniversitesi Türk Dili ve Hitabeti adlı bir kitap yayınlamış. Kitabın kapağında Türk dilinin konuşulduğu coğrafyalar gösterilmiş. Bu coğrafyalar arasında Türkiye’nin doğu ve güneydoğusu yok.” ifadelerini kullanıyordu.
Aslında Ümit Özdağ’ın tespiti, doğru. Harita, Türk dilinin konuşulduğu coğrafyalar ile ilgili. Türk dilinin konuşulduğu ülkeler değil yani.
Ethnologue'a göre dünyada 7.000'i aşkın yaşayan dili kapsayan 142 farklı dil ailesi var.
Birleşmiş Milletler'in kayıtlarına göre dünya üzerinde toplam ülke sayısı ise 206. Zaten siyasi ülke haritalarıyla dillerin konuşulduğu coğrafyaların örtüşmesi mümkün değil.
Harita, dünya dillerinin açık erişimli çevrimiçi bibliyografik veritabanı olan Glottolog’dan alınan haritayla örtüşüyor. Yani verilere dayanıyor. Ümit Özdağ “O veriler uydurmadır!” demiyorsa, haritaya itiraz etmesinin bir anlamı yok.
Ümit Özdağ mesajına devamla “Bu coğrafyayı ne zaman hangi savaşta kaybettik Erhan Afyoncu? Bu bölgeden askerlerimiz ve devletimiz de çekildi mi?” diye Milli Savunma Üniversitesi Rektörüne de sesleniyor.
Halbuki aynı haritada Hazar Denizinin doğusunda ve batısındaki bölgeler Asyanın bir çok yeri… Türk dilinin konuşulduğu coğrafyalar olarak renklendirilmiş. Bu bölgelere İran’ın kuzey batısında geniş bir bölge de dahil. Aynı şekilde Yunanistan, Bulgaristan topraklarında da renklendirilmiş bölgeler var.
Özdağ, “Bu coğrafyaları hangi savaşta kazandık, bu bölgelere askerimiz ve devletimiz mi girdi?” diye soracak sanım, sormadı.
***
Erhan Afyoncu paylaştığı mesajla, Özdağ’a cevap verdi.
Ben; verilere dayalı haritanın, dersin içeriğine uygun olduğunu; bunun ülke haritası değil, dil haritası olduğunu söyleyecek sandım. Yanılmışım.
“Sosyal medyada yer alan kitap kapağı; Üniversite yönetiminin bilgisi dışında editör tarafından kurum dışı bir grafikçiye hazırlatılmış ve kapağın ders notu kitaplarının baskısı için de kullanılması amacıyla yeni kapak, idarenin bilgisi dışında editör tarafından matbaaya verilmiştir.” dedi.
Ben bu kez editörün “Seçilen görsel, veriler ışığında hazırlanmış bir harita olup, kitap içeriğine uygundur” diye savunma yapar sandım. Yine yanıldım.
Kitabın editörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, kastını aşan bir dikkatsizlik neticesinde asla istemedikleri bir durumun ortaya çıktığını belirtmiş ve istifa etmiş.
Emiroğlu, ömrünü Türk dili ve kültürü için araştırmaya adamış bir akademisyen olarak, kamuoyunda böylesi bir tartışmanın konusu olmasının kendisini üzdüğünü aktararak, "Editör olarak, yanlışlık eseri de olsa ortaya çıkan durumun sorumluluğunu alarak MSÜ Kara Harp Okulundaki görevimden istifa ettim. Üniversite yönetimini ve ders notunu hazırlayanları tanımadan sosyal medyada töhmet altında bırakıp linç etmek, velev ki kimilerince milli hassasiyetler gerekçe gösterilerek yapılsa dahi, kanaatimce hakkaniyetli değildir." diye açıklama yaptı.
Bitmedi tabii; MSÜ Rektörlüğü tarafından olayla ilgili derhal idari ve adli süreç başlatılmış.
Özdağ, mesajını şu ifadelerle bitiriyor: “Yarın DEM’li belediyeler bu kitabın kapağını göstererek bu bölgede Türkçe konuşulmadığını siz de kabul ediyorsunuz derse hiç şaşırmayın. Kimse devlet aklından bahsetmesin. Devlet cinnet geçiriyor.”
Sonuç olarak kapağında harita olan kitap toplatılmış, görselsiz olarak yeniden basılmış.
Artık DEM’li belediyelerin, bölgede Türkçe konuşulmadığını söylerken gösterebilecekleri bir kitap kapağı yok. Bundan sonrasını DEM’liler düşünsün.
***
Bir Fıkra; Bilenler bilir…
Tarih öğretmeni çocuğa sormuş:
- Oğlum, Kartaca Savaşını kim yaptı?
Çocuk, “Valla billa ben yapmadım hocam!” deyince tarih öğretmeni sinirlenmiş, sınıfın kapısını çarparak çıkmış. Matematik hocasıyla burun buruna gelmiş.
Matematik hocası, “Hayrola hocam? Bu ne sinir?” diye sormuş.
“Sorma?” demiş tarih hocası. “Çocuğa, ‘Kartaca Savaşını kim yaptı?’ dedim. ‘Valla billa ben yapmadım hocam’ dedi. Nasıl sinirlenmeyeyim?”
Matematik hocası, “Bunlar böyledir hocam. Hem yaparlar, hem de inkâr ederler?” deyince, tarih hocası sinirden düşüp bayılmış.
Müdür odasında kolonyayla kendine getirilince müdür sormuş:
“Hayrola hocam? Ne oldu ki fenalaştınız?”
“Sormayın müdürüm?” demiş, tarihçi. “Derste, çocuğa ‘Kartaca Savaşını kim yaptı?' dedim. ‘Valla billa ben yapmadım' demez mi? Sinirle sınıftan çıkarken matematik hocamız sordu. Durumu anlatınca, ‘Bunlar böyledir, hem yaparlar, bir de yapmadım derler' deyince bayılmışım.”
“Hocam, şu üzüldüğün şeye bak” demiş, müdür. “İki satir yazı yazarım Millî Eğitim Bakanlığına, kimin yaptığını hemen ortaya çıkartırım”
Bunun üzerine tarih hocası hastanelik olmuş. 15 gün hastanede yatıp tedavi görüp, bir ay raporlu olarak taburcu edilmiş.
Evde otururken postacı bir zarf getirmiş. Tarih hocası merakla açmış zarfı.
Millî Eğitim Bakanlığı’ndan gelen yazı şöyleymiş:
“Bu yıl gerekli ödenek olmadığından, Kartaca Savaları yapılamayacaktır. Bilgilerinize”
“Büyük Skandal! Milli Savunma Üniversitesi'nde Türkiye Haritasından Doğu ve Güneydoğuyu Çıkardılar…” başlıklı haberde konuya yer veriyordu.
Video açıklamasında da “Milli Savunma Üniversitesinin yayınladığı "Türk Dili Kompozisyon ve Hitabet" adlı kitabın kapağındaki görselde Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunun bir bölümünün farklı renkle boyandığının ortaya çıktı.” ifadeleri vardı.
Konu; Millî Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Türk Dili Kompozisyon ve Hitabet Dersi için hazırlanan ve Senato tarafından basılmasına izin verilen “Ders Notu” kitabının kapağındaki görseldi
Tele1’in “Büyük Skandal!” diye nitelendirdiği haber, Ümit Özdağ’ın X platformunda yayınladığı mesaja dayanıyordu.
Sözü edilen kitabın görselini de paylaşan Ümit Özdağ, mesajında; “Milli Savunma Üniversitesi Türk Dili ve Hitabeti adlı bir kitap yayınlamış. Kitabın kapağında Türk dilinin konuşulduğu coğrafyalar gösterilmiş. Bu coğrafyalar arasında Türkiye’nin doğu ve güneydoğusu yok.” ifadelerini kullanıyordu.
Aslında Ümit Özdağ’ın tespiti, doğru. Harita, Türk dilinin konuşulduğu coğrafyalar ile ilgili. Türk dilinin konuşulduğu ülkeler değil yani.
Ethnologue'a göre dünyada 7.000'i aşkın yaşayan dili kapsayan 142 farklı dil ailesi var.
Birleşmiş Milletler'in kayıtlarına göre dünya üzerinde toplam ülke sayısı ise 206. Zaten siyasi ülke haritalarıyla dillerin konuşulduğu coğrafyaların örtüşmesi mümkün değil.
Harita, dünya dillerinin açık erişimli çevrimiçi bibliyografik veritabanı olan Glottolog’dan alınan haritayla örtüşüyor. Yani verilere dayanıyor. Ümit Özdağ “O veriler uydurmadır!” demiyorsa, haritaya itiraz etmesinin bir anlamı yok.
Ümit Özdağ mesajına devamla “Bu coğrafyayı ne zaman hangi savaşta kaybettik Erhan Afyoncu? Bu bölgeden askerlerimiz ve devletimiz de çekildi mi?” diye Milli Savunma Üniversitesi Rektörüne de sesleniyor.
Halbuki aynı haritada Hazar Denizinin doğusunda ve batısındaki bölgeler Asyanın bir çok yeri… Türk dilinin konuşulduğu coğrafyalar olarak renklendirilmiş. Bu bölgelere İran’ın kuzey batısında geniş bir bölge de dahil. Aynı şekilde Yunanistan, Bulgaristan topraklarında da renklendirilmiş bölgeler var.
Özdağ, “Bu coğrafyaları hangi savaşta kazandık, bu bölgelere askerimiz ve devletimiz mi girdi?” diye soracak sanım, sormadı.
***
Erhan Afyoncu paylaştığı mesajla, Özdağ’a cevap verdi.
Ben; verilere dayalı haritanın, dersin içeriğine uygun olduğunu; bunun ülke haritası değil, dil haritası olduğunu söyleyecek sandım. Yanılmışım.
“Sosyal medyada yer alan kitap kapağı; Üniversite yönetiminin bilgisi dışında editör tarafından kurum dışı bir grafikçiye hazırlatılmış ve kapağın ders notu kitaplarının baskısı için de kullanılması amacıyla yeni kapak, idarenin bilgisi dışında editör tarafından matbaaya verilmiştir.” dedi.
Ben bu kez editörün “Seçilen görsel, veriler ışığında hazırlanmış bir harita olup, kitap içeriğine uygundur” diye savunma yapar sandım. Yine yanıldım.
Kitabın editörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, kastını aşan bir dikkatsizlik neticesinde asla istemedikleri bir durumun ortaya çıktığını belirtmiş ve istifa etmiş.
Emiroğlu, ömrünü Türk dili ve kültürü için araştırmaya adamış bir akademisyen olarak, kamuoyunda böylesi bir tartışmanın konusu olmasının kendisini üzdüğünü aktararak, "Editör olarak, yanlışlık eseri de olsa ortaya çıkan durumun sorumluluğunu alarak MSÜ Kara Harp Okulundaki görevimden istifa ettim. Üniversite yönetimini ve ders notunu hazırlayanları tanımadan sosyal medyada töhmet altında bırakıp linç etmek, velev ki kimilerince milli hassasiyetler gerekçe gösterilerek yapılsa dahi, kanaatimce hakkaniyetli değildir." diye açıklama yaptı.
Bitmedi tabii; MSÜ Rektörlüğü tarafından olayla ilgili derhal idari ve adli süreç başlatılmış.
Özdağ, mesajını şu ifadelerle bitiriyor: “Yarın DEM’li belediyeler bu kitabın kapağını göstererek bu bölgede Türkçe konuşulmadığını siz de kabul ediyorsunuz derse hiç şaşırmayın. Kimse devlet aklından bahsetmesin. Devlet cinnet geçiriyor.”
Sonuç olarak kapağında harita olan kitap toplatılmış, görselsiz olarak yeniden basılmış.
Artık DEM’li belediyelerin, bölgede Türkçe konuşulmadığını söylerken gösterebilecekleri bir kitap kapağı yok. Bundan sonrasını DEM’liler düşünsün.
***
Bir Fıkra; Bilenler bilir…
Tarih öğretmeni çocuğa sormuş:
- Oğlum, Kartaca Savaşını kim yaptı?
Çocuk, “Valla billa ben yapmadım hocam!” deyince tarih öğretmeni sinirlenmiş, sınıfın kapısını çarparak çıkmış. Matematik hocasıyla burun buruna gelmiş.
Matematik hocası, “Hayrola hocam? Bu ne sinir?” diye sormuş.
“Sorma?” demiş tarih hocası. “Çocuğa, ‘Kartaca Savaşını kim yaptı?’ dedim. ‘Valla billa ben yapmadım hocam’ dedi. Nasıl sinirlenmeyeyim?”
Matematik hocası, “Bunlar böyledir hocam. Hem yaparlar, hem de inkâr ederler?” deyince, tarih hocası sinirden düşüp bayılmış.
Müdür odasında kolonyayla kendine getirilince müdür sormuş:
“Hayrola hocam? Ne oldu ki fenalaştınız?”
“Sormayın müdürüm?” demiş, tarihçi. “Derste, çocuğa ‘Kartaca Savaşını kim yaptı?' dedim. ‘Valla billa ben yapmadım' demez mi? Sinirle sınıftan çıkarken matematik hocamız sordu. Durumu anlatınca, ‘Bunlar böyledir, hem yaparlar, bir de yapmadım derler' deyince bayılmışım.”
“Hocam, şu üzüldüğün şeye bak” demiş, müdür. “İki satir yazı yazarım Millî Eğitim Bakanlığına, kimin yaptığını hemen ortaya çıkartırım”
Bunun üzerine tarih hocası hastanelik olmuş. 15 gün hastanede yatıp tedavi görüp, bir ay raporlu olarak taburcu edilmiş.
Evde otururken postacı bir zarf getirmiş. Tarih hocası merakla açmış zarfı.
Millî Eğitim Bakanlığı’ndan gelen yazı şöyleymiş:
“Bu yıl gerekli ödenek olmadığından, Kartaca Savaları yapılamayacaktır. Bilgilerinize”